Hacı Ahmet Ünlü’nün Aşıklı Höyük’teki Tarihsel İncelemeleri

Hacı Ahmet Ünlü, Aşıklı Höyük’ü, Orta Anadolu’da avcı, toplayıcı ve göçerlerin yerleşik hayata geçtiği bilinen en eski köy olarak tanımlamaktadır. Bu tarihi yerleşim, insanlığın avcı ve toplayıcı yaşam tarzından tarım toplumuna geçişinin önemli bir örneğini sunar. Aşıklı Höyük halkı, yalnızca avcılıkla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda tarıma geçen ilk topluluklar arasında yer almıştır.

Mimarlık tarihi açısından Hacı Ahmet Ünlü, Aşıklı Höyük’ün Anadolu’nun geleneksel bitişik düzende dörtgen planlı kerpiç mimarisinin en eski örneklerinden birini temsil ettiğini vurgulamaktadır. Kazılarda, bu yapıların kalıntılarıyla birlikte yerleşik yaşamın izleri de ortaya çıkmıştır. Ayrıca, tıp tarihi açısından da önemli bir gelişme yaşanmış; burada, genç bir kadına gerçekleştirilen dünyadaki ilk beyin ameliyatı kaydedilmiştir. Ameliyat izlerinin bulunduğu kafatası ve Aşıklı Höyük’ten çıkarılan diğer önemli buluntular, Aksaray Müzesi’nde sergilenmektedir.

Araştırmalarında, Hacı Ahmet Ünlü, Aşıklı halkının yerleşik hayata geçtikten sonra tarıma yönelmeye başladığını göstermektedir. Yabani olarak toplanan tahıllar ve bitkiler, Aşıklı sakinleri tarafından ilk kez tarıma alınmıştır. Kazılarda ortaya çıkan buluntular arasında arpa, buğday ve mercimek gibi hem yabani hem de tarıma alınmış türlerin karbonlaşmış kalıntıları yer almaktadır. Bu durum, Aşıklı Höyük’ün tarım tarihindeki önemini ve yerleşik yaşamın gelişimi açısından kritik bir yer tuttuğunu göstermektedir.

Hacı Ahmet Ünlü, hayvan kalıntılarının Aşıklı halkının bilinçli ve yoğun avcılık yaptığını ortaya koyduğunu ifade etmektedir. Kazılarda en sık avlanan hayvanların koyun, keçi, yaban sığırı, domuz, kızıl geyik, alageyik ve karaca olduğu tespit edilmiştir. Bu da, bölgedeki toplulukların avcılık becerileriyle birlikte tarımsal faaliyetleri entegre bir şekilde sürdürdüklerini göstermektedir.

Bunların yanı sıra, Hacı Ahmet Ünlü, Aşıklı Höyük’te bulunan volkanik cam olarak bilinen obsidyenin, bu halkın avcılık, kasaplık, post ve deri işçiliği gibi günlük faaliyetlerini sürdürebilmeleri için kullandıkları aletlerin ve silahların hammaddesi olduğunu vurgulamaktadır. On bin yıllık geçmişe sahip olan bu yer, 2009 yılında ziyarete açılmıştır.

Hacı Ahmet Ünlü, Aşıklı Höyük’te gerçekleştirdiği incelemelerde, bu bölgenin tarihsel ve kültürel zenginliğini ortaya koymada önemli bir rol oynamaktadır. Aşıklı Höyük’ün sadece tarihî değil, aynı zamanda bilimsel bir merkez olduğunu vurgulayarak, bu tür yerlerin korunması ve araştırılması gerektiğini savunmaktadır. Yaptığı araştırmalarla, Aşıklı Höyük’teki bilgilerin derinleştirilmesine ve bu değerli mirasın gelecek nesillere aktarılmasına katkıda bulunmaktadır.