Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “2002’de 24,5 milyar dolar olan tarımsal hasılamızı 22 senede 3 katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi’nde, 4. Tarım Orman Şurası Sonuç Bildirgesi Programı’na katıldı.
Buradaki konuşmasına, Dördüncü Tarım Orman Şurası münasebetiyle katılımcılarla bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirterek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Külliyemize, milletin evine, bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz. Sizlerin vasıtasıyla 81 ilimizde büyük bir emekle çalışan, alın teri döken, rızkını topraktan temin eden tüm çiftçilerimize, üreticilerimize selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum.” ifadelerini kullandı.
Çiftçilerin Dünya Çiftçiler Günü’nü tebrik eden Erdoğan, “Rabbim, helal, hayırlı ve bereketli kazançlar nasip eylesin diyor, üretimimize yaptıkları katkılar için her bir kardeşime kalpten teşekkürlerimi iletiyorum. Dördüncü Tarım Orman Şurası’nın tarım sektörümüz başta olmak üzere ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Tarım ve Orman Bakanlığımıza, Sayın Bakan ve ekibine, Şura’nın düzenlenmesinde emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum.” dedi.
“KISA, ORTA VE UZUN VADELİ STRATEJİLER BELİRLENDİ”
28 Nisan’da başlayan Şura’da üç gün boyunca oldukça verimli, kapsamlı, çözüm odaklı istişareler yapıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şura çerçevesinde sürdürülebilir tarımdan sulamaya, bitkisel üretimden hayvan sağlığına, üretim desteklerinden gıda güvenliğine, balıkçılık ve su ürünlerinden tarımda teknolojik dönüşüme, çok geniş bir yelpazeyi kapsayan 16 ayrı çalışma grubunda kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler belirlendiğini söyledi.
Bakanlık mensupları, akademisyenler, çiftçiler, sivil toplum kuruluşları ve diğer katılımcıların yoğun bir mesai harcayarak Şura’yı başarıyla neticelendirdiklerini kaydeden Erdoğan, Şura kararlarının hayırlar getirmesini diledi.
“SÜREÇLERİ YAKINEN TAKİP EDECEĞİM”
Cumhurbakanı Erdoğan, tarım faaliyetlerini geliştirecek, çiftçileri güçlendirecek kararların uygulama süreçlerini yakinen takip edeceğini de özellikle vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti;
Küresel ölçekte baş gösteren sınamalara her gün bir yenisi ekleniyor. Dünyayı kasıp kavuran salgın hastalıklardan iklim krizine, korumacı politikaların yükselişe geçmesinden savaş ve çatışmalara, bu yeni dönem her seferinde bambaşka sorunlarla karşımıza çıkıyor. Coğrafi konumu ve gelişmişlik düzeyinden bağımsız olarak tüm ülkeler bu sorunlarla bir şekilde yüzleşmek zorunda kalıyor. Geçtiğimiz asırda yeraltı kaynakları için yürütülen mücadele, bugün tarım alanları ve su kaynaklarının kontrolü için verilmektedir.
“ÜRETİM PLANLAMASINI BAŞARIYLA FAALİYETE GEÇİRDİK”
Akdeniz kuşağında yer alan bir ülke olarak iklim krizinin etkilerini daha fazla hissetmeye başladık. Yeni normal olarak adlandırılan bu dönemde bilhassa bizim için toprağın, suyun, tarım ve hayvancılığın önemi günden güne artıyor. Gelinen noktada milletimizin gıda güvenliğini temin etmek, ülkemiz için milli güvenlik meselesine dönüşmüştür. Su, tarım ve hayvancılık politikalarımızı işte bu gerçeğin ışığında büyük bir ciddiyetle tayin ve tatbik ediyoruz. Bu doğrultuda devrim niteliğindeki üretim planlamasını başarıyla faaliyete geçirdik. Stratejik ürünler başta olmak üzere artık hangi ürünün nerede ve hangi miktarda ekileceğine biz karar veriyoruz.
“YENİ BİR DESTEKLEME MODELİMİZİ DE DEVREYE ALDIK”
Üretim planlamasıyla uyumlu bir şekilde yeni bir destekleme modelimizi de devreye aldık. Çiftçilerimiz hangi ürüne ne kadar destek alacağını önceden biliyor ve ekim planını buna göre şekillendiriyor. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturduk ve üretim yapacak vatandaşlarımıza yönelik ilave teşvik ve desteklerimizi ilan ettik. Üretim planlamasının olumlu neticelerini önümüzdeki 3 yıl içinde daha net göreceğiz. Son olarak, ülkemiz tarımı için çok önemli olan tarım sayımı konusunda bütün kurumlarımızın meseleyi sahipleneceği şekilde bir genelge yayımlayarak bu husustaki irademizi de güçlü bir biçimde ortaya koyduk. İktidara geldiğimiz ilk günden beri tarım alanlarımızın geliştirilmesine, su kaynaklarımızın korunmasına, orman varlığımızın güçlendirilmesine hususi önem atfediyoruz. Çünkü tarımsal üretimi ekonomik boyutunun çok ötesinde stratejik bir sektör olarak görüyoruz. Bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz.
“TARIM İHRACATIMIZI 32,6 MİLYAR DOLARA ULAŞTIRDIK”
Burada tarım sektörümüze ilişkin bazı rakamları sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum. Üretimin artması için göreve geldiğimiz günden beri reel olarak 2,1 trilyon lira tarım desteği verdik. Çiftçilerimize 2025 yılında toplam 62,3 milyar lira ödeme yaptık. Yıl sonunda bu meblağ 135 milyar lirayı bulacak. Ülkemizde tam 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor. Bunların birçoğunda hamdolsun kendimize yeter durumdayız. Birçok ürünün üretiminde dünyada ilk sıralardayız. Tarım ve Orman sektörümüz geçen yıl Türkiye ortalamasının üzerinde büyüme kaydetti. 2002’de 24,5 milyar dolar olan tarımsal hasılamızı 22 senede tam 3 katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttik. Yine aynı dönemde tarım ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık, geçtiğimiz sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de ülke olarak neredeyse bir yılda yaptığımız toplam ihracatı bugün sadece tarım alanında gerçekleştiriyoruz.
“BUNLARI TARIMI BİTTİ DENİLEN TÜRKİYE YAPIYOR”
Tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdik. 186 ülkeye 2 bin 218 çeşit tarım ürünü ihraç ediyoruz. Peki bütün bunları kim yapıyor? Tarımı bitti denilen Türkiye yapıyor. Saman ithal etti denilen Türkiye yapıyor. Tarımsal üretimi çöktü denilen Türkiye yapıyor. Daha akla, vicdana, ahlaka sığmayan bir sürü iftiranın muhatabı olan tarım sektörümüz yapıyor.
Burada şunu da belirtmekte fayda görüyorum. Tarım politikamızın merkezinde üretimin en temel faktörü olan su vardır. Suya günümüz rakamlarıyla toplam 3 trilyon 350 milyar liralık yatırım yaptık. Dikkatinizi çekiyorum, tam 10 bin 663 tesisi hizmete açtık. Cumhuriyet tarihinde yapılan barajların 3 katı kadar baraj inşa ettik. Sulamaya açtığımız yaklaşık 24 milyon dekar alanla birlikte sulanan tarım alanını 72 milyon dekara ulaştırdık. Bu yıl içinde 132 milyar lira yatırım büyüklüğüne sahip 321 tesisi milletimizin hizmetine sunacağız.
“KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK İÇİN YENİ DESTEK PROGRAMLARI HAYATA GEÇİRECEĞİZ”
Dördüncü Tarım Orman Şurası’nda geniş bir katılımla geleceğimiz için son derece önemli 86 karar alındı. Tüm kararlar, hedefler ve stratejiler Bakanlığımız tarafından ayrıca yayınlanacak. Şurada alınan kararların bir bölümünü burada sizlerle ve milletimizle paylaşmak isterim.
Tarımsal üretim planlamasında bitkisel ve hayvansal üretimle, su ürünleri üretimi için stratejik ürün listemizi genişleterek uygulayacağız. Salgın ve afet deneyimlerinden yola çıkarak yerli üretimle kritik ürün tedarikini güvence altına alacak acil durum planları hazırlayacağız. Küçükbaş hayvancılığın toplam kırmızı et üretimindeki payını yüzde 35 seviyelerine çıkarmak için yeni destek ve programları hayata geçireceğiz. Ülke sularımız dışındaki balıkçılık faaliyetlerini destekleyecek ve güçlendireceğiz.
“BÖLGESEL VE ULUSLARARASI TARIMSAL DİPLOMASİ PLATFORMLARI KURACAĞIZ”
İklim değişikliği etkilerine dayanıklı yeni bitki çeşitleri ve hayvan ırklarının geliştirilmesini ve kullanımını sağlayacağız. Tek sağlık yaklaşımı çerçevesinde gıdalardaki antibiyotik ve pestisit kalıntısının önlenmesi için etkin bir mücadele yürüteceğiz. Gıda kaybı ve israfının önlenmesi amacıyla tarımsal örgütler ve kurumlar arası iş birliğini artıracağız. Türkiye’nin liderliğinde ülkemiz merkezli bölgesel ve uluslararası tarımsal diplomasi platformları kuracağız. Yeni tarım odaklı teknoloji geliştirme bölgeleri ile Ar-Ge merkezleri inşa edeceğiz. Dijital tarım, yapay zeka ve ileri tarım teknolojileri ile ilgili araştırmaların yürütüleceği bir araştırma enstitüsünü hayata geçireceğiz.
Bir diğer önemli husus şudur; Tarımsal sanayide ürün bazında kümelenme modeline geçmeyi planlıyoruz. Organize tarım bölgelerini yaygınlaştıracak, bunların lojistik merkezler ile entegrasyonunu sağlayacağız. Genetik kaynaklarımızı koruyacak, bu kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlayacak ve envanterini geliştireceğiz.