Ali İlseven, Çıkan İddialara Karşı Açıklama Yaptı
“Hakkımda birkaç gündür çıkan sahte profesör ve hayali üniversite başlıklı haberlere ilişkin basın açıklamamdır.
Öncelikle taraflı haber yapan basın mensupları, tüm bu başlıklar ve beni FETÖ terör örgütüyle dahi ilişkilendirecek kadar ileri gitmiş. Bu konuda tüm hukuki haklarımı kullanmak için gerekli suç duyurularımı yapmış bulunmaktayım. Ayın 20’sinde açıklama yapacağımı belirtmiştim. Öncelikle bu günü beklememin nedeni, hakkımda çıkan haberlere aynı gün yayın kaldırma kararı için hukuka ve adalete başvurmamdı. Bu karar henüz tebliğ edilmediği için basın yoluyla açıklıyorum. Kararı aldıktan sonra tüm basın organlarına ileteceğim.
Öncelikle şunu bildirmek isterim ki bu açıklamayı yaparken, taraflı haber yapan basın organları beni zerrece ilgilendirmemektedir. Hakkımda soruşturma başlatıldığı yönünde haberler yapılmasına karşın şu anda tarafıma bildirilen bir tebliğ bulunmamakta, bulunulması durumunda da TC Adaletine güvenim sonsuzdur. Bu açıklamam, sadece kendini geliştirmek adına sunduğum projede ücretsiz eğitim alan veya yaşları en az 35 üstü tüm yetişkin bireyler içindir.
Haberin başlığı lise mezunu olduğum yönünde; 2012 yılında Türkiye’de Cihan Haber Ajansı’nın benim hakkımda aynı şekilde yaptığı bu habere karşı açtığım dava da akademik tüm belgelerim yargıya sunuldu ve bu davayı 2014 yılında Konya 9. Sulh Ceza Mahkemesi’nde 2014/205 dosya numarasıyla kazandım. Yine, tüm belgelerimi TC mahkemelerine sundum ve yayın organıyla değil, adaletin vereceği kararla bu haberlere cevap vereceğim. Çünkü son birkaç gündür gördüğüm ve tarafıma da ulaştırılan tekliflere bakıldığında, yayın organlarının bunu bir gelir haline getirmiş olduğunu görmekteyim.
İkinci ve en önemli konu; tarafıma ulaşan basın mensuplarına da bildirdiğim ancak yayınlamaktan özellikle imtina ettikleri bir konu var. Şöyle ki, tüm eğitim-öğretim hayatımı yurtdışında geçirdim. Türkiye’de bir şirketim dahi bulunmamakta, herhangi bir ticari faaliyetim de yok. Türkiye’de akademik unvanımı kullanarak fiili olarak herhangi bir yerde eğitim vb. faaliyetlerde bulunmuyorum. Yurtdışında yaşıyorum ve eğitimlerimi yurtdışında gerçekleştiriyorum. Belirtilen eğitim projesi, örgün eğitim statüsünde olmayan yıllık harç bedeli alınmayan kişilere gelişim eğitimlerinin yanında, gelişim odaklı verilen eğitimlerden öte değildir.
Haberlerin tamamen çarpıtılarak hükümet ve organlarına siyasi malzeme olarak kullanılmasından, muhalefetin de bunu fırsat bilerek hükümete yüklenmesinden oldukça rahatsızım. Hiçbir parti mensubundan kimseyle tek bir siyasi bağlantım yok. YÖK ile ilgimiz olmadığını defalarca belirttiğim toplantı kayıtlarım elimde mevcuttur.
Değerli vatandaşlar, basın mensupları, bir yıldır tarafıma gerek ÇiMER üzerinden gerekse hukuki yoldan benzer kişiler tarafından saldırı yapılmaktadır. Ve benim bu kişilerle alakalı, haberler yapılmadan çok daha öncesinde hukuk yoluyla suç duyurusunda bulunduğumda yine yargıda ve hukuki süreci devam etmektedir. Karşı tarafın husumetimizden kaynaklı bu taraflı haberleri yaptırdığını defalarca sosyal medyadan da dile getirdim. Öyle ki tarafı savunan avukat, müvekkilini yargıda hakim karşısında savunmaktansa basında ekran karşısına çıkarak hakkımda ithamlarda bulunmayı tercih ettiğinden, mahkemede savunma yapamayacak bir avukat mıdır ki basında boy gösterdi diye düşünmeden edemedim.
Bu geçen bir yıllık süre içerisinde aynı kişiler tarafından yapılan şikayetlerde iki soruşturma geçirdim. Bunlardan biri YÖK’ün 2023 yılında tarafıma bildirdiği soruşturma oldu, 22/02/2024 tarihinde takipsizlik kararı bildirildi. İkincisi ise evrakta sahtecilik ve FETÖ bağlantılarım olduğu yönündeki iddialara karşı, yine 01.22.2023 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair takipsizlik kararı aldım.
Mağdur binlerce kişiden bahsedilmesine karşın, tarafıma mağduriyet bildiren kimse bugüne kadar olmamıştır. 4000 Euro ücret ödeyen tek bir kişi olmamıştır. Her iddia, deli lister, 4000 Euro bana yaptığını dekontu ile birlikte ibraz eden kişiye ben 10 katını ödeyeceğimi taahhüt ederim. Yine her zaman olduğu gibi bu açıklamamda bildirmek isterim ve basın yoluyla buradan taahhüt ederim ki, mağdur olduğunu iddia eden kişiler tarafıma dekontları ile birlikte ulaştıklarında ve mağduriyetlerinin ne olduğunu bildirmeleri durumunda, 1 TL dahi olsa iadesini taahhüt ederim.
HAKKIMDA ÖZELLİKLE SAHSIM ADINA YAPILAN BU KARALAMA KAMPANYASI, ÖZELLİKLE BENİ İTHAM ETTİKLERİ SUÇU İŞLEYEN KİŞİLER TARAFINDAN BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE YAPILMIŞTIR.
Özellikle tarafıma bildirilen kadına karşı taciz ve bilhassa hipnoz adı altında kadınları taciz olayıyla ilgili suç duyurusunda bulunduğum Adil Maviş isimli şahıs, bu kişinin mezun olduğu üniversitenin satış ve tanıtımlarını yapan Zuhal Atasoy Dalman hakkında; gerekli tüm dosyaları savcılığa ek dosyayla sunmuş olmakla beraber, tüm yargı sürecinin tamamlanmasının ardından, tüm bu haksızlıklara ve bu çirkin saldırılara karşı en güzel cevabı adaletin vereceğine olan inancım sonsuz. Hazırladığım dosyada, RTÜK’ün doğrudan gov.tr resmi internet sitesinde yayın yapma onayı olmayan kanal olarak yayınladığı, ANCAK KENDİSİNİ RTÜK ONAYLI KANAL OLARAK İLAN EDEN SUPER 7 TV, VE RTÜK onayı adını kullanarak yayın yapılması
ve bu yapılan yayınların gece 12’den sonra cinsel taciz suçu delillerle ispatlanmış olan Adil Maviş tarafından yine cinsel içerikli olarak yapılması ayrıca bu kişilerin mezun olduğu ve ZUHAL DALMAN ATASOY’UN satışını yaptığı üniversite olan ST CLEMENTS ÜNİVERSİTESİNİN adreslerinde Meridian High School isimli bir lisenin bulunması ve İran ve Irak uyruklu kişilerin bu liseden MEB onaylı denklik hazırlanması Zuhal Dalman Atasoy isimli şahsın ev adresini göstermesi ve bu adreste aynı anda RTÜK onaylı bir TV kanalı, bir üniversite ve bir lisenin bulunması, lise diploması dahil satışlarının yapıldığı ve bunun gibi birçok dolandırıcılık suçlarının işlendiği dosyaları savcılığa ulaştırdım.
2010-2012 yılları arasında ‘BUGÜNÜN GENÇLERİ YARININ LİDERLERİ PROJESİ KAPSAMINDA’ tüm Türkiye’yi karış karış gezdim. Üniversiteler, Türkiye’nin en ücra köşelerinde MYO’lara dahi ücretsiz liderlik ve iletişim konulu sayısız seminerler verdim. Akademik tüm kariyerim yurtdışında olmasına rağmen, ben bu ülkeye ve gençlere hizmet ettim. Ben ünvanın değil hizmetin peşinde 14 yılımı verdim. Hakkımda çıkan haberleri eğitime katılanların dahi namusuna dil uzatacak kadar küfür dolu ağızla paylaşan akademik kariyerini YÖK’ün tanıdığı bazı akademisyenler (tweet akademisyenleri) siz ne yaptınız, hangi projeler yaşattınız?
Ben bana yapılanlara adaletin önünde hesap veriyorum, benim de adalet karşısında boynum kıl kadar ince. Bu sözümü kendini eğitime ve öğrenmeye adamış herkese inandığınız yolda topluma hizmet için bana değil, değerlerinize sahip çıkın…